Bilim adamı olan Dennis Allan(Bill pullman), kullanan kişiyi bilincini yitirmeden felç eden bir ilacın söylentisinin peşinde, devrim rüzgarlarıyla kasıp kavrulan Haiti'ye gider. Latin Amerika halklarında etkin bir gücü olan batıl inanışlar, kara büyüler, bedenlerini değil ruhlarını kaybeden zombiler arasında Dannis, neyin bilim, neyin batıl inanış, neyin gerçek, neyin gerçeküstü olduğuna karar vermek zorunda kalacaktır.Usta yönetmen Wes Craven,1988 yapımı bu filmle alışılmışın dışında bir zombi hikayesiyle karşımızda.The Serpent And The Rainbow'un hem zombi filmleri arasında hem de Wes Craven'in filmografisinde farklı bir yerde durduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Paranormal birşeyler bekliyorsanız, salt bir zombi filmi bekliyorsanız beklentinizi karşılamaz. Ama etnik inançlara, dayalı ve o atmosferi cidden hissettirecek bir film arıyorsanız izleyin. Sağdan soldan beyin yiyen zombiler fırlamıyor. Ya da şeytan çıkarma beklemeyin, hele James Wan filmleri gibi, cinci kadınların cin çıkardığı bir film arıyorsanız yaklaşmayın bile. Afrika’da kabilelerin voodoo büyülerini konu edinen ve genellikle o atmosferde geçen bir film. FARKLI.
hayatımda izlediğim en berbat film
0
0
ne anlarsın sen filmden muhteşem gerzeği. wes craven bu boru mu?
0
0
Paranormal birşeyler bekliyorsanız, salt bir zombi filmi bekliyorsanız beklentinizi karşılamaz. Ama etnik inançlara, dayalı ve o atmosferi cidden hissettirecek bir film arıyorsanız izleyin. Sağdan soldan beyin yiyen zombiler fırlamıyor. Ya da şeytan çıkarma beklemeyin, hele James Wan filmleri gibi, cinci kadınların cin çıkardığı bir film arıyorsanız yaklaşmayın bile. Afrika’da kabilelerin voodoo büyülerini konu edinen ve genellikle o atmosferde geçen bir film. FARKLI.
0
0
bu filme kötü demek, kötü niyettir. gayet sürükleyici bir film.
0
0